26 Ekim 2013 Cumartesi

Özlemler Bitmesin...

Ey Aşık....!
Hani Özlem Çekiyorsun ya Sevgiliye.
Bil ki Sevgilidendir Özlemin Özü.
Odur Asıl Sana Özlem Duyan.
Çünkü O Tutuşturmayınca Alevi, Kimsede Olmaz O Ateş.
Ve Aşk Ateşi Önce Sevilene, Ondan Sonra Sevene Düşer.
                                                                                 Mevlana





Özlem; hasret, sıla, vuslat, yollar, kavuşma, birleşme-bir olma, mesafeler,uzaklık-ıraklık, mektup,hayaller, sarılma, dua, bekleme, zaman ve gözyaşı ve sabır...Her bir kelam yürek yakan, sızlatan  bir aşkın özlem tarafında bolca kullanılan kelimeler.
Özlem; yazması  kolay, yaşaması tasvirsiz ağırlıkta bir yazgı...Öyle ağırdır ki yazgı, aşığın gözyaşı değil yüreğidir akan. Kandır yaşlar...Can'dır her bir damla...An'dır... Anı'lardır... Canan'dır.
Özleyen özlenen, özlenen özleyendir  bu vuslat hikayesinde... Etken uzaklık, edilgense aşıklardır... Yollar umut, sabır yoldaş, zaman çoğalmasıdır aşkın.
”Dizimin dibindeki Yemen'de... Yemen'deki de dizimin dibindedir” der Mevlânâ.
Beden birlikteliğini aşk zannedenler ruhun farkında olmayan kör ve sağırlardır. Gönül gözü ile sevip gören için beden sadece bir kılıftır... İçinde ruh olmayan beden çıplaktır, yavandır, boştur.Ve ruh yüce Rabbin nefesidir... Ruhu seven Rabbini görür o ruhta.

"Gözden ırak olan, gönülden ırak olur" derler ya..Yalan... Külliyen yalan. Gündelik ya da saatlik birliktelikler için geçerli olan bu yargı gönülden birliktelikler için koftur. Iraklık daha bir yakın eder mesafeyi..özleyen bir çiçek büyütür yüreğinde... acımsı bir umutla büyütür besler çiçeğini...gözyaşıyla emzirip, vuslat hayalleriyle avutur...sabırla yoğurur, duayla besler
özleyen özlenen olur bir vakit sonra.. özlediği zaman özlendiğini de anlar.bilir özlediği 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder